Sınava değil mangala.

- 11 Nisanda davetiye gelmiş,nikah varmış ama gidemiyoruz peki neden?
- Acımız var..
- Hayır,sınava ordan mangala gidiyoruz !
- oha,harbimi?
- Ne biçim konuşuyosun amcayla,harbi tabi ya.


Amcamla aramda geçen bir konuşma.
Evet efem 11 nisanda önce sınava ardından mangala gidiyoruz biz.
Babam,amcam ve dedem kurgulamıştı bu programı.
Mangalın başında dedem olacaktı, mangal kokusuyla sınavda ki milletin pskolojisini bozacak ve ben motive olacaktım.
Ardından kusana kadar The butterfly Effect Yada Dredg dinleyecektik.
Hala hepsi gerçek,tek eksik büyük patron,onuda sevgi ve saygıyla yaad ediyoruz.


Ailece deliyiz efem.
Yok,yok cidden..

Haydi mangala!
Pardon ya,yani sınava işte..

Kaygı.

Gelmeye korkuyorsun..
bende.
Bende ellerini tutmaya..
İki korkak;
birbirimizin nefeslerine özlemli.
Sürekli bir kaçalım buralardan düşüncesi içerisinde,
asla çekemeyeceği küreklerin düşünde..

Silent - Leander Sohbet.

Ne yardan geçebilirm dedim ne serden..
Dönüp bakınca şimdi;
Ne yardan eser kalmış nede serden..



By Leander ;

Ne yardan geçtim ne serden..
Durduğumdandır yalnızlığım,

Yardan yaralar bağlamışım,
Sevmeye mecalim yok,
Gitmeyerek yorulmuşum..

Hangi tarafa dönsem ayaz,
Her yanım aşk'tı ya hani..
Demek kalbimden vurulmuşum..

(gitmek zordur diyenlere..)



P,S;

Büyük üstad şair kişilik Leander ile sohbetimizden çıkan bir kaç cümle..
Bizce çok anlamlı..

Peki ya sizce?

Hadi ama..


Gülümseyip geçiyorum bu konuyu.
Neyin ne olduğunun farkında olmadığımı mı sanıyorsun? Aklında kaç tilki döndüğünün sence farkında değilmiyim,yada baktığın taraftan bakamadığımı mı düşünüyorsun..
Yanılıyorsun..
İnan bana..

Sandığından çok daha fazlasıyım.
Halbu ki olabilirdi. Güvenmeye çalıştım fakat asla gözlerimi kapayıp omzuna yaslanmama izin verir gibi bakmadın,sen bakmış gibi yaptın bende yemiş gibi..
Aslında düşününce ne komik değilmi.. Serzenişte.
Gerçekten. Sen haklıydın.


Ama bil bakalım hangi konuda?


P.s;
Oysa fotoğraflarını çekmek istemiştim senin..(!)
Saymaya başlıyorum şimdi..
Bir,iki,üç ve dört.
Son olan dört.

Peki sen bu dördün ne olduğunu bulabilecek kadar zekimisin?



Tek bir eksiği vardı bu oyunun.
Fazla masumca.
Radiohead - ParanoidAndroid.

Fobi!

İnilen bodrumda gördüğüm hamamböceği karşısında tırsarak eve doğru kaçmama
yenge hatunun ardımdan yorumu ;

- Korkma Benay,o seni yiyemez Benay,kolunu yutamaz Benay,böcek o Benay,ayağını kaldır ve bas Benay..

Yok hayır,ben burada güleyim mi ağlayayım mı şimdi?

P.s;

Benim size saygı duyduığum gibi sizde bana duysanız çıkmasanız ya karşıma..
Ne güzel olurdu ama..

Yorum.

* raconu budur kızım.
Büyükler böyle yapar,önce ağzına bal çalar,aşık eder,
sonrada o sözleri söyleyen o değilmiş gibi sallamaz.
Tutulursun,aşık olursun.
Kural budur. Bu böyledir
*

Her zaman Merdümgiriz'n yorumlarını ayrı bir hal içerisinde dinlemişimdir.

P.s;

Bu konuyu geçelim lütfen..

.

belki vardır
bu
üşümenin
bir
anlamı.
Belki
üşütmemin
aklımı.

..

Düşünemiyorum.
Bilmiyorum.
Duymuyorum.
Görmüyorum.

H İ S S E D İ Y O R U M

Kim.


Üzerimde yeşil, şapkası kürklü bir kominist montu,bacaklarımda dizlerime kadar Harley D. çizmeler saçlarım açık omuzlarıma,göğsüme dökülüyor,şapkam başımda..
Arabanın arkasından izliyorum dünyayı,keşfedilmeyi bekliyor gibi..
Gözlerimi alıyor geçen arabaların farları,aksileşerek mırıldanıyorum ellerim ellerimin içinde,montum ıslak..
Adamlar ve kadınlar var yanıbaşımda,görmekten,duymaktan aciz olunan duygularla hissediyorum.
Keşfedilmeyi bekler gibi susuyorum..

Kimim ben?
İnan hiç bilmiyorum..


P.s;

Bir müzik vardı biliyorum çok sevdiğim,dilimin ucunda..
Bir türlü hatırlayamıyorum..

hah! 2

Çakma burberry kareli atkı, kızlarda çakma louis vuitton çanta..

Ya çakmasını alıcağına alma kardeşim! alma.
Git başka bir şey al şartmı louis vuitton kullanman? madem bu kadar istiyorsun 10 tane çakmasını alıcağına bir tane orjinal al.

Yapmayın ya.
Yok ben takıyorum böyle şeylere.
Pskolojim bozuk.
Evet evet evet evet evet!

P.s

Uzun boylu,mavi gözlü,Tanrının üzerinde özenle çalıştığı her halinden belli olan bir esmer;

bana bakıyor,gülümsüyor
hayırdır inşallah!

nanına..

dün yoktun bugün varsın
yarın hala burada olacakmısın..

G ö r e m i y o r u m . . .

nota ölüyor.

N e f e s a L m a k..

işte tüm mesele bu.

Büyük Üstad.

Sana sonsuz derece de minnettarım.
Beni sevdiğini gösterdiğin,içten öptüğün,paran vardır ama yine de al belki canın bir şey çeker diye elime para sıkıştırdığın,yatağını verirken '' bu yatağı babannene bile vermedim ben ama gel sen yat kal burda'' dediğin,iğrenç bile olsa espiri yaptığın,perşembe gecelerini ailevi geleneksel yemek günü yapıp tüm aileyi bir araya topladığın,her daim gülebildiğin için..

Her zaman gömlek ve ütülü kumaş pant. yada keten giymene,temizliğine hayran kalmaya devam edeceğim.

Şimdi gidiyorsun ya git.
Fakat gözlerin kalsın bende.
Yeşil,yemyeşil gözlerin.
Şimdi gidiyorsun ya..
Git.
Bul onu ve;
Babanneme selam söyle..

Şimdi gidiyorsun ya..
Git.
Bayramların anlamıda gidiyor şimdi seninle birlikte.
Öpülesi eller kalmadı artık bizde..


Hoşçakal büyük üstad.
Hoşçakal dede..

son tarih;
26.03.2010



p.s;
En son kayıt edilen videoyu izliyorum. Annemin o videoda ki sözleri deliyor resmen içimi şimdi.

'' Dedeni de çek. Dedeni de.. ''

Çivinin azimi.

Seni bir çivi gibi çaktım beynime.
Ve toplayıp bütün kerpetenleri attım denize..

P.s;
Bknz; İnsan inandığı şeyler uğruna muhteşem seviyede krolaşabilir.
Kroyum ben kroyum..
Larala..

Zeki bir erkek..

Zeki bir erkek istedim,Oynadığımız oyunlarda beni yenebilen.
Tavla da güzeldir ama tavla zar işi..
Ben;satranç tahtasını bana dar eden; fillerimi,atlarımı önüne katıp kovalayan bir erkek istedim..
Beni mat edebilen..

İki Ben.

İki yanım var benim..
Biri sus,pus oturmuş denize bakıyor. Diğeri ;
O denizde yüzüyor..

Mutluluk..

Bizler aldığımız pahalı armağanlardan bile çoğu zaman hoşnut olmaz iken;

Dedemin,ölmüş olan babannemin gözlük çerçevelerine kendi göz numarasına ait camı taktırdığında ve gözleri dolu dolu olarak o gözlüğü taktığında, duyduğu mutluluğu hiç birimiz paha biçilemez olan armağanlarımızda bulamayacağız..

Ve;

'' hatıra.. ''
kelimesinde..

Evet seni özlüyoruz babanne..

Playist ;
Isreal Kamakawiwo'ole -Some where ower the rainbow..

Komşu komşu!

Camı açtığımda gözüm karşı apartmanın en üst katının ortanca camına takılıyor..
Saat akşam 23 civarı..

Bu ikili (hatun ve adam )
Perdelerin ardında ;

Ya langırt oynuyorlar yada müstescen bir durum var ortada çözemedim.
Aman yarabbi sabahlar olmasın..

hah !

Ufak bir öneri ;

Karşıda ki insanın sizden daha üstün olduğu hissiyatına kapıldığınız zaman şunu düşünün ;

Her insan s*çar.

Sevgiler,saygılar..

p.S;

Hayır depresyonda değilim.
Kesinlikle .

Şimdilik..

Evinden ayrı yalnız kovboy triplerindeyim.
Evimden ayrı yatağımdan gayrı.
Eğlenceli sayılabilecek bir koşuşturmaca içerisindeyim. Bir gün orada bir gün burada.
Fakat daha önce ki kanılarımda yanılmışım.
Gittiğim her yerde aşırı derecede seviliyor ve bu sevgiden sıkılıp başka yerlere kaçıyorum.
Doyumsuzmuşum aslında ben farkına vardım itiraf ediyorum.
Ah ben;
Huysuz kişilik..

P.s;
Yazabilecek öyle çok eğlenceli anılçarım var ki bu ayrı kaldığım süreç içerisinde,hangisinden başlasam diye düşünmekten bir türlü yazamıyorum.
Her gittiğim yerde kendime ait bir odam,masam,kitaplarım,müziğim ve isteğe uygun yemek çeşitleri var ..
Akrabalar..
Aslında tam ihtiyaç duyduğumuz şey onlar..

İthaf.

Bu satırları okurken başka bir boyutta; başka bir ruh izlenimini taşıyorum..

'' aramam arama, özlemem özleme.''

Ben başka bir sevginin varlığına inanıyorum.
Ne içindeyim zamanın ne dışındayım dedirtebilen.
Siyah ve beyazın birbirine karışıp griyi oluşturduğu bir sevgi.
Ona hitaben ;

Sizce de çok ironik değil mi?