Yorumsuz..

İnsan değilsiniz..

Bilet

uzun,kısa mavi yeşil turlar düzenledik,

içimizde ki iş tutmayan hayallere.
Hissettiğini değil aslında istediğini görürmüş insan.
Hoş biz bunu hiç bilmedik.
Lakin bilmeyede hiç tenezzül etmedik.
Beni bir sen anlarmışsın.
Beni bir ben yansıtırmışım sana.
Bir bilinmeyenli denklemin ikinci bilinmeyeni gibi.
Bir bilet kes dedim sana,
yolculuk uzun,bir bilet kes bana.
Can kenarı olsun.
Yolculuk var hatırlanılmayası anılarda..
İnce bilekli kadınlar kırmızı ayakkabı giysin,
uçuşsun etekleri arkası yarınlarda..

Sıkıcı günler.

Tatil bir hoş,bir tuhaf geçmekte.
Geçmekten ziyade sap gibi takılmaktayım.
Ye,iç,yat,izle..
Bu dörtlü şimdiki yaşamımın gözdeleri.
Toparlanmak,eğlenmek lazım.
Kısmetse.

Son filmim - BandSlam

yada Gelecekten bir gün.
ikiside hoş fakat favorim bandslam. Müzikle iç-içe bir film.
Hem romantik komedi tadında hem bol müzikli  gençlik filmi.
İyi hoş.
peki.

Tatil'e giriş.

Evet ilk günüm,
ilk filmim;

What Dreams May Come

ps;
oldukça güzel..

Günün özeti.

Uykusuzluk sarhoşu,avuçlarından içti huzuru..

Mide bulandırıcı günler.

Hayatım şu günlerde sadece ders denkleminde geçiyor.
Yaptığım hiçbir şey,yaşadığım hiçbir macera yok.
Sap gibi ders çalışmaktayım efem..

Blog camiasına yeni katılmış hatuna ulaşmak için;
 Bkınız;

p.s;

Tom Waits - Dead and lovely
Chris Isaak - Wicked game
son günlerimin mide doyurucu müzikleri...
öperim hepinizi.

Öyleyse adam dediğin;

Kadın dediğin kadın gibi olacakta;
adam dediğinde adam gibi olacak arkadaş.
Tuttumu belinden seni saracak,aldımı koynuna huzuru aratmayacak.
Bir gözü işte bir gözü oynaşta olmayacak.
Baktımı yakacak,konuştumu noktayı koyacak.
Yerine göre kadınını baş tacı yapacak yerine göre bir çocuk edasıyla başını okşayacak.
Adam dediğin;
kadını söz söyledimi üstüne yorum yapmayacak,fikir ayrımına düşsede yüzüne vurmayacak.
Sevdiği yanındayken yoldan geçen güzele iş atmayacak,kadınını utandırmayacak.
Adam dediğin;
küçük süprizlerle büyük mutluluklar tattıracak mesela.
Elinde bir buket çiçekle kadınına koşacak yerine göre cebindeki son parasıyla bir çift sinema bileti alacak.
Vurdumduymaz,kibirli olmayacak.
Kavga edildimi altan alacak,kapıyı çarpıpta ardında bırakıp çıkmayacak.
Kadını ağlatmayacak,onun döktüğü göz yaşından haz duymayacak.
Adam dediğin;
teknoloji delisi olmayacak,elbette sevecek yeniliklere açık olacak fakat,
kadını arka koltukta uyurken kalkıpta gizlice internette dolaşmayacak.
Sevecen olduğu kadar koruyucu olacak,
sevdiği dara düştümü gözlerini kapayıp yanına koşacak.
Gururdu,asaletti,paraydı sevdiği kadına karşı bunları hiçe sayacak.
Adam dediğin;
yerine göre bir kedi yavrusu gibi olacak.
Evde kedi dışarda aslan gibi dolaşacak.
Boynunu yere eğmeyecek,kimseden müdana beklemeyecek.
sözünde duracak mesela.
Bir lafı iki etmeyecek,verdiği sözleri es geçmeyecek.
Bugündü yarındı işlerini ertelemeyecek.
Adam dediğin çalışkan olacak.
Sıktımı taşın suyunu çıkaracak,evde yan gelip yatmayacak,kimseye el açmayacak.
Yemek seçmeyecek.
Karısını hergün onumu pişirsem,bunumu pişirsem derdine düşürmeyecek.
Çoluğuna,çocuğuna sahip çıkacak,
kız erkek evlat ayrımı yapmayacak.
Çocuğuna yeri geldimi hem ana hem baba olacak,hataya tepkiyle karşılık vermeyecek.
Hayata karşı duruşunu şiddetle beslemeyecek,karısına-kızına el kaldırıp ele güne rezil etmeyecek.
Adam dediğin;
yüzüne baktığında kaşı gözü oynar olmayacak.
Kadına özenmeyecek,erkekliğinden ödün vermeyecek.
yeri geldimi karısının ojelerini sürecek,
yeri geldimi gazetesini alıp koltuğuna süzülecek.
Adam dediğin;
Bakışları net,omuzları dik,sözleri mert olacak..

Ağrı

Karın ağırısı çekiyorum ben mesela. Benim onu çektiğim kadar oda çekiyormu beni.

Karşılıklı bir düzenek bizimkisi.
Çark döndükçe işler tıkırında,ya biri çokmak sokarsa bizim oyunumuza?
Canım acıyor,karnım ağrıyor.
Sinsi,yılışık bir sokak lambası naif ışığını içeri süzmeye çalışıyor.
Perdelerim,odamın en güzel rengi,hiç olmayan kedimin saklanbaç köşesi.
Sokakta umarsızca dolaşan kıpır,kıpır böcekler misali.
Böcekleride severim halbuki,hiç öldüremediğimden belli.
Küçük bir kız çocuğu,salıncakta,kaydırakta,şimdi düştü ! eyvah (!)
Evhamlı anası bir koşu fırlıyor aşağıya,
çocuk korkuyor,düştüğünden değil. Korkusu anasının tuhaf davranışlarına.
Hem ne olmuş kirlenmişse bukleleri...
Çocuk bu kirletir elbet,çocuk dediğin kirletmeli.
Ben mesela.
Karnım ağrıyor,canım acıyor.
Planını kurupta asla gidemediğim yerlerin megolamanlığını bizzat ruhum çeiyor.
Karnım ağrıyor.
Bu ağrıyı benim çektiğim kadar,
oda beni mi çekiyor..
Biliyorum ben.
Tabiki bal!
oda beni seviyor.
Öyleyse,
bu siktiri boktan ağrının bir nedeni olmalı diyor.
Öyle tabi hayat bu herşeyin var bir nedeni.
Aslında bu senin sadece düşünmek istediğin seçimdi.
Ben öyle demedim halbu ki.
benim tek derdim;
karnım ağrıyor,canım acıyor.
Gerisi zaten beni alakadar etmiyor ki.

Sevgili Vedat Bey.

Sevgili Vedat Bey.
İnternetim ara,ara kesiliyor neden bilmiyorum sanırım bir problem var.
Ama kesildiği sırada bilgisayarım otomatik olarak sizin ağ sisteminize giriyor ve internete sizin üzerinizden bağlanıyorum. (bknz;ynlış anlamayın ağ sisteminiz üzerinden )
Korkmayın kötü,ayıp,kaka,bip sitelere girmiyor,herhangi bir video indirmiyorum.
Yalnızca gerekli işlerimi hallediyor,bu bonkörlüğünüze layık olmaya çalışıyorum.
Neyse;
özet olarak..
Şifre koymadığınız için teşekkürü bir borç bilir saygıyla sizi selamlarım

P.s;

Duacınız la Vedatt

Börtü böceğim.

Yeni yaşını 10a hatta daha fazla bir sayıya katlaman dileği ile..
Nice yıllara halacım..

so.

eğer sen günah olsaydın.
işte o zaman ben
cehennemin peygamberi olurdum.

Özlemek.

Birden özleyiveriyorsunuz...

Çoktan unuttuğunuzu sandığınız
ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız
ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini
bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.

Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü,
siz çarşaflarınızın arasında,
bütün tehlikelerden uzak,
güvenle yattığınızı sandığınız bir anda,
usulca ruhunuza sokulup,
sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri
birer birer ateşleyiveriyor.
İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz.
Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak,
ona dokunmak,
onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...
Özlemek, o yakıcı istek,
bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor.
Özlediğiniz ise çok uzaklarda...

Yanında olmasını istediğiniz halde
yanınızda olmayan bir tek kişi,
yanınıza bile yaklaşmadan,
hatta onu özlediğinizden
ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan,
bütün hayatı,
bütün görüntüleri eritip
başka kılıklara sokuyor...

İyi geceler..

Uykunda korkma diye;
yerleştirdim yıldızları gökyüzüne..