Alarga ..


Alarga gönül:
Demir al...
Kırmızı bir amiral
gibi kaptan köprüsüne çık...
Karşında deniz;
kaşı çatık
sana bakan
kocaman
mavi bir göz...


Alarga gönül,
palamarı çöz..

Face of Melinda..



Yada bazen bıkarsın herşeyden, ne bileyim! başka bir insanda,başka bir bedende yol almak istersin tüm kurduğun hayallere..
Öyle anlar gelir ki;sokakta ki bir kaldırımdan farksızlaşır ruhun,taş kesilir uvzun.
Virgül koyup tüm bestelerine yeni bir paragraf açmak istersin.. Hoş.. Yeni majörlere..
Farkındasındır.. Denilmiştir, majörler tükendi minörlere yolculuk..
yada bazen merhaba dersin kısa özlü bir merhaba,tüm kanserli kentlere tüm sevişmeyi hayal ettiğin güzelliklere..
ıslak parmaklarınla dokunursun öpülmeye yüz tutmuş,kuruyan dudaklara..
Bazen şarkı söylemek istersin bilmediğin bir şehrin sokaklarında bağıra,çağıra bilmediğin bir nakaratın en vurgulu cümlesine takılmak istersin..
Dünya döne dursun sen inkar edersin sokratesin felsefesini, felsefeninde kendini kanıtlama çabası yoktur ya,daha bir zoruna gider..
Tanımadığın bir aşkın olur kimi zaman; hiç görmediğin,dokunmadığın bir bedende.Otobüste yada metroda rastladığın herhangi biri kronik ve itici.Ona ait olan yoksul bir kokusu vardır içtiğin her damla suda doymadan ama kana,kana..
Ve güzeldir bakışları kadar saçları yaşlı bir İstanbul sonbaharı sanki denizden bir damla fazla okyanustan bir karış daha berbat..
bazen susarsın,bazen kanar,oyalanırsın kendine vaad ettiğin tüm geleceğinle..
herşeye rağmen bir damla anımsayabilecek bir şeylerin olduğunda,bazen çok güzeldir aslında..
Kapını çalan korkmuş bir İstanbul masalında..

Silent..

Susadım..

çıplakdı ayaklarım, nefesimi tutuyordum yatağımda ters yatarken aklımdan geçenlerin ne önemi vardı..
Sen geldin,ben geçtim,sen öldün,ben yandım..
Hepsi bir ya sonunda..
Sen ben olmak istedin bense kendimden vaz geçemedim..
Olay bu değil aslında..
Ne zaman geçtik dar sokaklarda buluşma hayalimizden..
Hiç bilmediğimiz bir yere gidecektik seninle..
Canada yada Avustralya..
Evet, Avustralyaya gidecek ve marijuana içecekdik saçlarımıza rasta yaptırıp kusana kadar bob marley dinleyecekdik..
Ne zaman yeşilaycı olup ne zaman kemana ilgi duymaya başladık bilmiyorum..
ben hala severim Bob marleyi..
Etiketlerdede çoğu zaman atlarım tıklama olayına..
Çok abarttım zaten ben kendimi..
Sen beni tut ben seni tutyım ayşe beni tutsun osman,ragıp sen şunu..
Çekin lan ellerinizi üstümden..
Ayıp değilmi..
Bunada şükür der ve geçer ..

P.s..
Halonun fallarında ben çıkar olmuşum..
Ne zaman bitecek benim bu her taşın her kahvenin içinden,altından çıkma huyum..

Sedafin yeşili gibi sana olan kurgum..
Bir bahçe yada ne bileyim her hangi bir yer işde,çıplak ayak ben sana gelen gelirken yolda kendi içinden vaz geçen..
İçim sen olmuşsun aslında yada ben hala bendeyim..
Ne fark eder..
İyiyiz,eğleniyoruz,zaman geçiriyoruz.
Sorun yok..
No man no cry dersek ayıp olurmu Bob!?

Click!


Ben ne zaman bir güzellik görsem kalbimde denklanşör sesi..

Beter gibi sonsuz ama..


- beni nasıl isterdin?
- Tek parça!