Ada - Bolu.


Bolu öncesi Ada turu yaptık dostlarla.
Üstüne basıyorum DOST.
Bol gülmeli,az yemekli bir ada turuydu.
Sedatın kızlara asılmak maksadıyla,makinayı kızlara uzatıp;
''pardon bizi resim çekermisniz'' sözü bizi bitiren andı..

Sonra bu gün Bolu'ya doğru hareket ettik.
Yolculuk sevimliydi. Canım ne kadar alabalık çekip,ağzımın suyu aksada babam bunu bi kaç çikolata ve doritosla bastırdı.
Sağolasın babişko.
Sıcak karşılandık.
Dedeyi feth etmek üzereyim(ahaha..), kaleyi sağlam vuruyorum hai hakkımızda hayırlısı.
Ayağımızın tozuyla kınaya gittik hayatımda ilk defa oynadım hemde tanımadığım bir kişinin kınasında.yahu ne tuhaf insanım.Amcamın düğününde bile oynamadım leyn ben.Zıbıtma noktasındayım!
Vay be bende büyük gelişme.
Evimi, şimdiden özlemiş bulunmaktayım.
Paşamı,Balıklarımı..

Ah neyse.
Anne hatun için çekmek durumundayız.
Bunları nereden mi yazıyorum.
Yengemin evinde yengeç misali yattığım koltukta..
Hoşçakalın anacım..


Ps.

Adadan birkaç hatıra resim.
Beau.
Yanlış anlama.



Ütopyam.

Bu değilde bir başkası olabilirdim belki.
O zaman daha çok sevilebilir daha az şikayet duyulabilirdim.
O mesela,onun bedeninde olsaydım eminim daha çok severdi annem beni.
Sürekli sorun çıkartan biri olmaz; çıkarttıklarımda hoş karşılanabilirdi.
Her tartışmada bunlar yüzüme vurulmayabilirdi.
Ne konu olursa olsun bir yerden vuruyor bu beni,bir şekilde ummadığım bir anda.
Anneannemlere de gitmek istemiyorum.
Kıyaslanmaktan bıktım.
Konuşmaları şimdiden tahmin eder gibiyim.
O çok güzel bense köşe başı çin lokantasında ki garson misali.
O daha zarif bense daha fevri,daha patavatsız,daha üzücü, ben umutsuz bir vaka.
Dedem zaten sevmiyor beni.
Küçük yaşta şuursuzca yapılan hatalar hayatımıza,karakterimize mal oluyor .
Yazık bana.
Yerimde olsam bir daha konuşmaz,içime kapanır sessizce sırayı beklerdim.
Böyle olmasaydım..
Belki o zaman Vast'd yanımda olabilirdi; bu kadar yerin dibine girmek zorunda kalmaz kendimden soğumazdım.
Çok sık anmam ben bu kelimeyi ama tamda şuanda ihtiyacım olan tek kelime bu.
Lanet olsun..
Birinin çıkıp ''seni anyalabiliyor ve seni olduğun gibi sevebilirim'' demesini istiyorum.
Zor be.
Beau var mesela.
An gelip duymaktan sıkıldıklarımı bana duyuracağından eminim..
Kim yapmadı ki bunu. Hangisi daha çok gülümseyebildi yüzüme.
Kendimi 35inde dul kalmış pavyonda şarkı söyleyen 14 yaşında ki bir kız gibi hissediyorum.
21inde dört çocuğu olmuş;kocası çocuklarını alıp uzaklaşmış, terk edilmiş gibi..
Hiç bir yere gitmek,hiç bir dostla yüzyüze gelmek istemiyorum.
Kendi çapımda müzik yapıp,yine kendim dinlemek istiyorum..
Belki yeniden fotoğraf çekebilirim.
Belki arada yeniden gülümseyebilirim.
Ne berbat bir yaz ama..

Çok yalnızım baba.
Bana kedi alsana..

Bir Nevi.

Sıkılganım bu günlerde..
Sıkılgan ve gerginim.
Faili bir yolda edebiyen meçhul bir yolcu gibiyim.. Ne konuşmak ne yazmak..
Susasım var bu günlerde. Yapabilecek hiç bir iş, tamamlanması gereken hiç bir yarım yok hayatımda.
''Bu günde bitti işte'' diyerek geçiriyorum günlerimi..
Sırada ki..
Hayata karşı yetersizim sanki bu aralar,öyle yada böyle noksanım unutulmuş bir köşede..
Geceleri film izleyerek,gündüzleri uyuyarak dolduruyorum zamanımı.
Belki bir şeyler özleniyor,belki bir şeyler ters gidiyor bu şehirde..
Buzlarımız eridiğinde yüzümüz çıkıyor ortaya,
kendi sularımızda boğulurken tanıyoruz birbirimizi..

Yoruldum.
Anlatmaktan,ifade etmekten,kendimi savunmaktan,cevapsız kalmaktan..
Zaten yorgundum..
Sebepsiz tartışmalardan..

Eski bir dost'a.

ben belki senden daha az yaşadım.
Belki daha az olaya karıştım,belki daha az midye yedim. daha az uyudum...
En az senin kadar kötü bir dinleyiciyim.
Ve bugün Beau'ya hak verdim ilk kez senin adına.
Tüm kalbim adına..
Sen benim kadar kötü olamazsın incitme konusunda farkındayım.
Belki de daha az merhametlisindir son konuşmalarda.
Belki daha farklı bakıyorsun dünyaya..
Ne kadar saklasanda biliyorum seni.
O kadarda saklayamazsın kendini bulutlara..
Çocuksu bir yanın var,baktığında.
İçinde inatla büyümeyen bir çocuk,ne yapsanda yaşamak zorunda olduğun bir hayat var.

İyi ol.
Sen yine seni sev..
İnsanlar geçsin hayatından kimisi acıtsın,kimisi sevsin sevdirsin kendini.
Ve değer ver onlara..
En azından bir kedi yavrusu kadar sana muhtaç olanlara.
Ve çok yaşlandığında orada yaşa..
Ve unutma..

Bir insanı incitmenin en kolay yolu
'' son sözüm budur '' olur çoğu zaman.
Son sözler ne kadar istemesende son söz olarak kalır baktığın günler ardından..
Sen perdelerini kapat ve derin bir uykuya dal.
Kim bilir.
Belki uyandığında sevdiğin bu koca şehirden bir çoğumuz taşınmış başka hayatlara yerleşmiş oluruz.
ben yinede son söz söylemeyeceğim sana.
İncitmek kötü bir şey.
Bak en azından bunu senden daha iyi biliyorum.

İyi olman dileği ile.

Reamon - supergirl..

Bazılarımız..


Bazı aşklar çocukken başlar.
Hepimiz tadarız bunu.
Bazı genç kızların abisi olur tattığı aşklar ağıza bal çalmak gibidir.
Bazı abilerin güzel sevgilileri olur.
Ansızın eşi olur.
Sonra; çocuğun çocuğu olur.
Ve bazı kardeşler yazı yazarken,
anneleri uyuyakalır olanlardan habersizce..
Ve bazı çocuklar kulak misafiri oluverir uykudayken en hüzünlü konuşmalara..
Bazı insanlar hep uyur sonbaharda..


Bazıları son konuşmalarını yaparlar gün şafağa bağlanınca..

Bazıları son kez ağlar teselli maksadıyla..

Bazıları ise sessizce yazar,

şafak söktüğünde hatırlanabilecek bir kaç hatıra adına..

.

bitti işte.
haydi derin bir nefes alalım.
Güzelmiydi?
hayır.
küfür edicem şimdi.
lan tüm sene parabole sadeleştirmeye integrale ota boka çalıştım!
hani soru nerde ??
yok ki !
S.. ya..

Sınava 2.5 saat kala.

Sevgili blog.
Şuan saat 06.30. Karga b*kunu az önce yedi. Şahidim.
Dana gibi saat 5de kalkmış bulunmaktayım.
Heycan dorukta.
Sabah,sabah kendime bir Türk kayfesi yaptımda bir cigaraynan içiverdim.
Oh yarasın.
Birde üstüne duş aldım ama daha yemedim,içmedim,sıçmadım.
Sanırım çıkmadan bir saat önce zorunlu bir kahvaltı yapacağım.
Allahım sen bana zihin açıklığı ver yarabbim.
Amin.
Gidipte dönmemek,dönüpte bulamamak var (Bknz:Harp)
O yüzden sen beni bekleme belki gelemem gecelerce.
Hepinizi pek çok pek çok severim ben.
Şans dileyin,dua edin bişeyler yapın benim için.
Rahatlamaya,gevşemeye çalışayım dedim,uykum geldi.
Anladım ki benim rahatlama şeklim uyumakmış. Hiç şaşırmadım o yüzden siktir ettim rahatlamayı.
Güzel geçsin emeklerime değsin yeter.

Hadi
Adios.

Haydi gel içelim

Bugün çok yorulmuşsan,
her yerde arayıp yinede bulamamışsan..
O seni unutmuş;
sen unutamamışsan ..
Kalbinin kuşu uçmuş;
sen tutamamışsan..

haydi gel... Haydi gel içelim..
Derdini alda gel..
Bu evrende bir tozsun, tarih seni unutsun haydi gel içelim..

Toplada gel .. haydi gel içelim..
Hepsini alda gel..
Mazi kalbinde yaraysa unut artık ne varsa haydi gel içelim..
Yerlere düşelim.

Ratalamaya ramak kala ben hala huzursuzum.
Ama şu bir iyi geçsin..
Yapılacak çok iş var..
Bir ada turu planlıyorum kafamda ..


Unut artık ne varsa....

İyi Uykular.

Bu gece senin hüzünlü pazar konuşmalarını anımsıyorum.
Sen uyuyorsun,ben ders çalışıyorum.
Durup,durup teşekkür etme isteği duyuyorum sana karşı,
Ne kadar erdemli ve asilsin..
Elinden geleni değil sadece gelemeyecek şeyleri bile yapmaya çalışıyorsun,
Karşılığı sadece bana dokunan bir konuda.
İşte tüm hayranlığım aslında bundandır sana..
Yoruldukça konuşmalarını anımsıyorum; mola adına.
Birde kahve içiyorum,ama senin gibi şeker atmıyorum içine,
Oysa sen; bardağı taşırıyorsun şekerlerinle..
Olsun bu halinide seviyorum..
Ne zaman hiç arkadaşım kalmadı desem sana; bir anda arkadaşım oluveriyorsun..
En çok halimi,hatırımı soran sensin bu aralar..
Susadıkça; su oluyorsun,
Bense hararetimi bastıramıyorum ,içtikçe içesi geliyor insanın seninle..
Bir çikolata bile yetiyor seni gülümsetebilmek için,en çokda bu mutlu ediyor beni..
Aldığına pişman etmiyorsun insanı,yüzsüzsün birazda benim kadar olmasa da..
Ve tekrar teşekkür ediyorum sana.
Yaptıkların için..
Aşıladığın inançlar için..

Ps.
Üstün açılmıştır şimdi,ağzında açıktır senin.
Yazda geldi,sivrisinekler pek bir revaşta..
Baban usulca örtse ya üstünü,sabaha kaşınma..