kaçmış(sın)

Deniz kenarına vurmuş ruhun,
öyle dediler,
seni,beni,bizi çekememişler..
Kalbini en son içtiğin biranın yanına bırakmışsın,
almadan gitti dediler..
Almaya hacetim yok demiş,gerek duymamışsın..
Ellerini en son ben tutmuşum ya,
onlarıda bırakmışsın..
Bana ait değil demiş,öylece kalkmışsın..
İlk içtiğin biraya nefesini bırakmışsın,
benimle aynı havayı soluklanmaktansa,
onuda ucuz hayallere satmışsın..
Ceplerinde biraz umut kalmış,
onlarıda kuşlara atmışsın..
Saniyenin altmışta birine bir anımızı bırakmış,
ve zaten sonra saatinide atmışsın..
Uyku girmeyen gözlerini kandırmaya çalışmışsın,
uyuduğunu idda edip kendini kandırmışsın.
En son ağlamış,göz yaşlarınıda tanımadığın bir şehirde harcamışsın,
sonra yedirememiş; ''gözüme birşey kaçtı'' yalanına sığınmışsın..
Oysa birşeyi gözden hep kaçırmışsın;
aslında her kaçtığın adımda içime daha çok işlemiş,
daha çok yaklaşmışsın..

Hiç yorum yok: