Sonsuz şefkatin yer aldığı tek cümle anne kollarıdır bence onun haricinde barındığı herhangi bir sığınak yok.
Cümleler birbiri ardına sıralanmış birer anahtardır aslında sen dinlersin onlar açar kapıları,sen söylersin onlar kilitler akılları..
Ve sorular,birbiri içine geçmiş binlerce halkalar..
Cevapları sırra kadem basan,aklın düşünüpte bulamadığı sorular..
Neden var bunların başında,herşeye bir neden var aslında.
Gülümseten nedenler,üzen nedenler,şaşırtan nedenler ve hiçbir tepki uyandırmayan beklenen nedenler.
İnsan doğası bu, sevgiye nedenlerle yaklaşıp şefkati sorgular.
İnsan doğasıdır aldığından memnun olmayıp daha fazlasını isterken kaybettiğinde pişmanlık duyar.
Yazın sıcaktan uyuyamadığında şikayet ederken kış olduğunda yazı aramak gibidir,ama çok sürmez yaz geri gelir, kış geri gelir günler aylar seneler geçer gider ama yaz hep geri gelir,gelir..
Aldıklarımdan pişman değilim, kaybettiklerimede çok üzülmüyorum artık, üzülebilecek bir kaybımın olmadığından mı yoksa bir şey olmuyorsa daha iyisi olacağı için olmuyordur sözünün çekici fırtınasından mı bilemem, kimseyi kötüleyemem..
Ama fark ediyorum ki heryeni gün bir güzellik taşıyor ardında, bir üzüntü saklıyor ceplerinde, bir gülümseme bırakıyor avuçlarımda..
Her gün batışı bir varoluşun uykusunu getiriyor gözlerime.
Çok değil, daha az var artık.
İlkbahar yeniden çalacak kapıyı, kırarcasına yeniden girecek içeriye aynı gülümseme ile ve ben yeniden yazmaya başlayacağım rüzgarları,denizleri..
Yeniden müziğimi duyacağım ve iyki doğdun diyeceğim hayat..
İyiki doğdum diyeceğim..

1 yorum:

Adsız dedi ki...

yazmaya başlamışsın yine harika bir giriş ile..