Shot me down..

Ne zaman ağrısa dişim düşüyorsun aklıma,usul usul dinliyorum dinginliğini,
kaşlarını çatışını izliyorum tablada kalan yarım sigaranı..

Bir sancı giriyor karnıma,
suskun,suskun seyir içinde kalıyorum yokluğuna.
Ardından gölgen düşüyor ardıma..
Sonra yağmurlar başlıyor bu şehirde,
yıldırımlar düşüyor gözlerimize,
senin keskin nefretin, benim sığındığım neferlerim,
sele kapılıyor birlikte..
Yüzmeyi öğretememiştik henüz hayallerimize,
yürütmekle yetiniyor uçmaktan hiç bahsetmiyorduk bile..

Tanırsın beni,bizi;
teredütsüz atlardım uçurumlara senin ucun,bucağında,
savaşlardan korkar;
birde deliydim o kadar..
Ellerim küçüktü ellerinin yanında,
ve gözlerim bir o kadar derin bakardı korkularına.
Sonsuzluğun ürkütürdü yokluğunun yanında,
varoluşunun bir temsili gibi terlerken avuçların avuçlarımda..
Bir diş ağrısı çekiyorum şimdi;
damağım yara, dimağım yorgun..
bir mırıltı tetikte bekliyor dudaklarımı renksiz ve solgun.

Yinede;
her neredeysen umarım iyi olursun..

Hiç yorum yok: