Suskunuğum, düşünceler, yaşananlar sürekli evre atlayan olaylar.
Büyüyor sadece, zaman beni içine alıp savururken, oysa küçüğüm daha çok küçüğüm gerçekten..
Kar hiç durmadan devam ediyor, hala o kadar çok üzgünüm ki, başımı koltuğa yaslayı izliyorum sadece konuşmadan bana yakışmayan sessizlikle..
Usul,usul gidiyorum kendimden uzaklara, istediğim herşeyi gömerek toprağa, ve ben böyle bir üzüntü düşünmedim..
Hepsi bir kaç damla aslında,
'beni yalnız bırakma....'
Saatler değil günler geçiyor omuzumdan aşağıya süzülürken düşüncelerim, kar taneleri gibi aynı yüzeyde birleşeceği halde gökyüzünde özgürce savurulurken değmiyor kimse kimseye, bütün kavuşmaları insanoğlunun dibe vurmasıyla gerçekleşiyor, işte o an birisi daha geliyor yanıbaşına..
Hepsi bir defter dolusu yazıydı aslında,
hiç bu kadar karanlık olmamıştı karın beyazlığı mesela, insanlar hala koştururken bir yerden bir yere hiç bu kadar boş olmamıştı yollar.
Binlerce duygunun hakimiyetinde hissederken kendimi aslında varolan özlemin etkisiydi herşey..
Öyle özledim ki düşünmemeyi,
kendimi bırakıp akıp gidebilmeyi..
Savaşmak,
yapabildiğim en iyi şeydi, kusursuzca savaşmak, inadına savaşmak, kazanana kadar son günlerde ise kaçıyorum bundan, kazanmayı beklemeden..
Çok yorgunum, artık lütfen..
Analatabileceğim kişiydi annem,
keşke omuzunda ağlarken hepsini dile getirebilsem,
saçlarımı okşasan, artık güvendesin desen..
Asında öyle olmadığımın farkında olsam ama sana inansam,
alsan beni..
Uyutsan..

Hiç yorum yok: