Zamanın usul usul tenimize işlediği fail bir boşluktayız aslında kim inkar ederse etsin her gün bir öncekine göre biraz daha yaşlı aslında.
Kahramanları ölmeye mahkum bir film gibi geçiyor yıllar farkında olmadan her an biraz daha yorgun hissediyor insan.
Ben ise daha ziyan, cephede tek başıma savaşır gibi kendi ordumun ihanetine uğramış ve gururundan dudaklarımı ısırıyorum sanki..
Ellerim hep soğuktur benim, ayaklarım hiç gitmez ve dar odalar beni ürkütür.
Kışın gitmekten yazın kalmaktan korkarım en çok virgüller yorar beni aç kalmak uykusuz kalmak dokunmaz tenime fakat değince insan bir boşluğa git gidebilirsen işte.
Beni anlayabiliyor musun cümleleriyle bitiyor ömür en üzücü olanı da bu anlaşılamadan ölüveriyor insan gün geliyor bir bakıyorsun en sevdiğin hobin aslında kocaman bir yalan.
Sana şiir yazamam ben şiirde okuyamam ve ben sahiden şiirlerden hiç anlamam çok romantik olamam ama gördüğüm yolları anlatabilirim, ağaçların ve kedilerin dilinden anlayabilir gece gökyüzüyle konuşabilirim sende dinlersen ne alâ geçer gider ömrümüz fakat şimdi kış vakti ağaçlar yaprak döktü ve gece yıldızlar çıkmıyor kediler sokaklarda saklandı birde ben geçmez oldum ağaçlı yollardan.
İyi günde kötü günde deniyor ya kötü günümdeyim anlaşılan.
Beni suçluyor ya için ben değiştim ama sanki senin bunda hiç suçun yokmuş gibi birazda buna güceniyor insan..
Sanırım senin için defalarca yüksek binalardan attım kendimi ölmedim ama sağda kalamadım yine kalktım burnumu sildim gülümsedim toparlanmaya çalıştıkça birşeyler düştü cebimden keşke sen toplasaydın ardımdan yorulunca bana uzatsaydın ben taşırdım..
Sana karmakarışık cümleler kurabilir sonra açıklama yaparken saçmalayabilirim eğer gülümseyerek dinlersen beni sade ama hoşuna gidecek şeyler söylerim sonra zaten iyi olur hayat iyi olur günümüz fakat konuşamayacak kadar kırgınım..

Hiç yorum yok: