Beklenen bilinenler..


Aslında her şey Pörp'ün dediği gibi bunu kabullenmek bana ve kimilerine hüzün versede doğa bu ve gerçekde bu..
Doğar,büyürsün ve ölürsün dedi..
Haklı.. Doğdum ve gün geçtikçe her güne göre biraz daha fark ediyorum büyümekte..
Ve bir gün öleceğim tıpkı diğer ölenler gibi.. Kimileri bunu depresif hale getirip her şeyin sonunu buna bağlıyor kimileri ise asla bu son gelmeyecekmiş gibi yaşamaya devam ediyor.. Hep öyle gidecekmiş gibi..
Bahçede mektup yazmaya çalışan arkdaşımı görünce bunu daha iyi anladım..
Sürekli bir şeyler yazıyor ve daha noktayı koyamadan tüm cümleyi siliyordu yanına yaklaşınca tedirginlikle birlikte hafif utangaç haliyle yardım istedi onunla birlikte bende strese girip kağıda baktım sensiz ölürüm.. Sensiz öleceğim.. Gibi cümleler sıksıkla tekrar etmekle birlikte okunduğunda tamamen coldplay-fix you parçasından farksızlaştırıyordu insanı..
Ben onsuz yapamam dedi.. Yardım et et ki dönsün bana Biliyorum belki kendi cümlelerim olmayacak kandıracağım onu ama olsun ! yeterki dönsün diyordu..
Üzüldüm.. İnsanın bunları yazacak birinin olması belki güzel bir şeydi ama bu satırları ona yazarken hissedilen duygu hiçde hoş değildi.. oldukça kötüydü hatta berbattı.. Boşver dedim bırak gelecekse kendi gelsin Hem o gelmek istemiyorsa senin onu zorla mecbur edip döndürmen neyi değiştirirki ? off.. Anlamıyorsun.. diyip başka birisinden yardım istemeliyim en iyisi dedi.. Anlayabiliyordum ama ben hiç yazmaya çalışmadım ki.. yada çoğu zaman yazdım .. hep kendime yazdım günler-aylar geçtikçe birikti yazdıklarım gülümsdim kimi zaman okuduğumda kimi zaman vay be dedim kendi kendime neler yazmışım Bunları yazan gerçekten benmiyim ? İşte zamandı herşeyi çözen zaman geçti biz büyüdük ve her şey sıradanlaştı .. Kocaman olan hayallerimiz minicikdi artık büyük ellerimizde kaybolur olmuştu..
Benden 1 yada 2 yaş küçük olmasını sebep bularak '' zaman geçince bunlara güleceksin '' diyebildim anca Sen çokmu büyüksün benden ? dedi sitemle hayır.. ama inan bana ırak 1 yılı bir günün bile etkisi oldukça fazla oluyor bu dönemlerde .. Kızdı yırttı ve attı kağıtları yazılan duygular yerlere saçıldı parçalar halinde hızlıca uzaklaştı yanımdan attığı her adımda dahada büyüyordu aslında önce hızlı hızlı gidiyordu sonra adımları yavaşlamaya başladı çünkü her adımda pişmanlık duygusu dahada çökertiyordu onu yada dahada bilinçlendiriyordu.. Büyümek buyd işde anlamak :) Bazı şeylerin pişmanlığını yada hatasını kabullenmek..
Aradan günler geçti.. Oldukça neşeli bir havada arkadaşlarıyla birlikte otururken gördüm onu gülümsedim oda bana gülümsedi haklıymışsın dedi :)
İnsan büyüyor ve kabulleniyor gün geçtikçe durdu ve ..
Aslında büyürken yanımda olmasını isterdim dedi ama ya sonra ? Oda büyüyecek benimle daha farklı olucaz o ve ben aslında çok ayrı kişileriz .. Sağol yinede dedi ve arkadaşlarının konuşmalarına geri döndü şakalar ve gülme sesleri arasında kayboldu sesi bende arkdaşlarımın beni çekiştirmesiyle devam ettim bahçedeki adımlarıma..
Zil çalmıştı derse girmek gerekti hızlıca ilerledik kapıya doğru..
Büyümek buydu işte .. Sorumluluk demekti..
belkide ihtiyacımız anlamamız gereken tek şey bir zil sesiydi..

Hiç yorum yok: