Kişi başına bir yalnız..


Çok adam tanıdım,çok kadınla konuştum yelkovanın akreple savaşında..
Ağlama küçük aptal peri..
Zerafetin kadar küstahlığın var omuzlarından dökülen saçlarında..
Eski türk filmlerine takılı kalmış, pavyon emeklisi bir şarkıcı gibisin..
Pilesi bozulmuş eteklerin hiç mi rahatsız etmiyor seni yürürken...
Gördüğün her köprüde inip boğaz havasını içine çekmeye çalışıyorsun,nefes almayı çoktan unutmuş bedenine oksijen verme niyetinde..
Her konuştuğum adamın içindesin aslında,
Biraz yosma biraz kendi tavrınca.. Gülümsüyorum sana, son derece batılılaşmış bir dille..
Düşeceksin bir gün bu eteklerini savurduğun yollarda, biliyorum..
Avuçlarımda öldürmüşüm ben sana getirirken kaçmasın diye sıkı,sıkı tuttuğum kelebekleri..
Şimdi diz çöksen silinir mi ellerimden o pullar,bıraktıkları vedalar..
Yürüme İstanbul sokaklarında..
Bırak kız kulesi yalnız yesin akşam yemeğini..

Tavanda rüzgardan dönüyor pervane..
İniltili bir sesle şarkı söylüyor duvarlarıma..
Çok okumuyor,çok yazmıyorum son günlerde..
yeni akustik şarkılar keşfediyor yeni gruplara göz atıyorum..
Sayfaları eskimiş günlüğün bir anlamı yok bu zamanda..
Sahi..
Onun derdi kiminleydi?

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Hoş olmuş

Adsız dedi ki...

Sökmek lazım tavandaki pervaneyi

Adsız dedi ki...

ne ara yazdın bu blogu hiçte haber vermiyorsun :)
bu küçük periler yanlız değiller ama.her tökezleyip düşcek gibi olduğunda yada düştüğünde hepsi olmasa bile bir sevdiği elbet yardım elini uzatacaktır ona.o yüzden canını çok fazla sıkmasn bu küçük peri =)

odi dedi ki...

bıraktığım yerdesin hala bak :)
ama bıraktığım senden çok uzaklardasın görüyorum , hissediyorum okudukça .. sen mükemmelsin , daha da mükemmel olucaksın yaşlandıkça.Seviniyorum şimdi hayatın seni her geçen gün yaşlandırmasına .. Büyüde kitaplar yaz hikayeler uydur bize . Olur mu ? :)

Adsız dedi ki...

benay artık buraya dön merak ettim seni