İstanbul'da

Yol kenarında oynayan çocuklar gibi,
Topum kaçtı bugün yola..

Şimdi ayaklarımı karnıma kadar çekip gözlerimi kapatmak istiyorum. Belki hiç kimse umurumda olmayabilir..
Belli ki herkes içime kadar işlemiş..
Kararsızlık en kötü karardır demişler. Kim demişse iyi demiş.
Şimdi en kötü kararı uygulayıp bilinmez bir kaos içinde kararsız savruluyorum..

Evin önünde sulanmayan çiçekler gibi,
Başım düştü saksıma..

Uyumak saatlerce,sessizce kimse uyandırmadan bedenimin ayılmasını diliyorum.
Çok geç olmadan..
Zaten daha çok erken..

Kaçamayıpta saklanan kedicikler gibi,
Sığındım senin sıcaklığına..

İnsan yalnızca soğuk havalarda mı üşür?
Her daim bedeni soğutan düşünceler vardır.. Küçücük beynimiz de kocaman akıl almaz cevapsız sorular..
Cevapları hangi sandıkta saklı.
En son saklanan sandığın anahtarı kimde kaldı..

Sevemiyorsan İstanbulu benim gibi..
Kaçalım yine bozkırlara..

Cevapsız kalmak istiyorum birazda.. Bana sorulan sorulara sadece omuz silkip bilmiyorum diye cevap verebilmek.
Üstüme gelindikçe birşeyler üretmek yerine sadece omuz silkmek.
Çoğu zaman gibi odama kapanmayı düşlemek..


İstanbulda neyim var. Ne kaldı ki kalabalıktan..
İstanbulda kimim var. Kimin için bu toz duman..

Şimdi;
Karnımda bir avuç karınca kırıntı taşıyor sanki boğazıma..
Yutkundukça dolaşıyor nefesim göğüs boşluğuma..

5 yorum:

Adsız dedi ki...

oldukça iyiymiş. Eline sağlık..
Hiçmi kimsen yok istanbul da

silentvocal dedi ki...

Olmaz mı genç adam. laf olsun diye yazdım

Adsız dedi ki...

İyiymiş ya valla

silentvocal dedi ki...

Eywallaaa..h..

Kurabiye Tayfası dedi ki...

Cadı sen dert yapma evi taşırım ben istanbula :)))