Bir yudum çay ve vapurlar..


Vapur seferleri o kadar da kötü değildir aslında; vapura binmek için sıkış tıkış jeton almak hızlıca vapura koşmak ve vapur hareket edene kadar yukarı çıkış merdivenlerine oturup bir şeyler düşünebilmeyi düşünmek elbette ki sıkıcıdır ama ya sonrası.. :)
Vapurun o hareket sesini duyduktan sonra ki dalgaların denize yayılması hafif,hafif maviliğin derinlerine doğru yol almak gibisi var mıdır ki.. Bunlar olurken bir yandan çay servisi gelir bir yudum sıcak çay,kulağında mp3’ün cızırtılı sesi ve maviliğin serin rüzgarı.
O an işte her şey aklına geliverir hataların,yapabildiklerin,yapmaya çalıştıkların ve her şeye rağmen yapamadıkların. Her şeye rağmen mutlu olursun sanki her şeyden çok uzaktaymışçasına ellerini hafif öne doğru uzatır ve parmaklarını açarsın rüzgar parmaklarının arasında dolaşır boynun rüzgardan hafif ağrır gibi olur hafif hareket ettirirsin işte ufak bir boyun hareketiyle aklındaki tüm olumsuzluklarda yere düşüvermiştir geriye huzurun kırıntıları kalmıştır. Telefonunu eline alıp mutsuz ettiğin insanlara mesajlar çekivermek gelir içinden özür dilemek değil de onu anımsatan birkaç net cümle kurmak mesajı yazar ve gönder dersin kontür bitmiştir ve iletilemez gülümser ve olsun yüzüne karşı söylerim ! böylelikle anlık tepkisini görürüm.. der geçersin.
Çayının son yudumun alır ve kafandakileri son kez analiz edersin her şey kendince 4/4 lüktür. Vapur iskeleye yanaşır...
Çayı merdivenin kenarına bırakır ve yanına bozukluklar koyarsın biraz önce yere düşürdüğün olumsuzlukları alır ve vapurdan ayrılırsın..
Ağır,ağır çıkarken iskelenin yokuşunu son kez maviye bakarsın yeniden görüşeceğiz dermişçesine..
Anlarsın ki hayat her şeye rağmen iyidir..Bir şeyleri yoluna sokmak aslında o kadar kolaydır ki.. Bazen bir yudum çay ve rüzgarlı bir vapur gezisidir..

Hiç yorum yok: