Kelebekler


Kelebekleri bıraktım gidiyorlar..
Hiç bana ait olmadıklarını bildiğim halde zorla elimle alıkoymanın azabıyla salıveriyorum düş kavanozumdan gökyüzüne doğru onları..
Kiminin geriye sadece pulları kalıyor kimin parçaları..
Asla eskisi gibi uçamayacaklarını bilmek hem onlara hükmetmenin gururunu veriyor bana hem de onları kısıtladığım için acı..
Hayat ne garip Kralı ve Köleyi iki aynı saniyenin içinde yaşayabiliyorsun..
Ve ruhumun kölesi olduğumu anlıyorum onların kondukları yaprakların üstünde öldüklerini görünce.. Yüksek görünümlü bir zavallı olduğumu..
Şimdi düşününce ne kavanozdaki kalıntılar işime yarıyor nede ölü kelebek parçacıkları.. ben tam bir caniyim.. Ben kelebek katiliyim..
Bunu birine söylediğimde gülüyor omzuma dokunup ‘’ onların ömrü zaten bir günlük! ‘’ diyor..’’Yani onları kavanoza koymasam da öleceklerdi öylemi ? elbette.. boş ver üzülme..’’ saçma ! saçmalık !
Kuralları ben koymadığım halde hükmediyorum oyuna..! hakkım olmayan bir şeyi alıyorum yani..
Ben bir katilim..
Şimdi elimde kavanozum.. Kelebek topluyorum.. dedim ya..Ben bir kelebek katiliyim...

Hiç yorum yok: