Dost ve kelebek..




Yaklaşık 70-80 yaşlarında bir arkadaşım var..
Bazen eve dönüş yolunda bazen ise çarşı inişlerimde evinin önünde oturduğu sandalyede beni selamlıyor yüzünde o tatlı tebessüm ile..
Fazla kelime etmiyoruz,uzun,uzun dertleşmek yerine bir gülümseme belki de herşeyi anlatıyor..
80lerden kalma 2 katlı evinde kocaman bir yürek ve yıldızlarla dolu bir gökyüzüne sahip..
Kimileri kimsesi yok diye nitelendirse de hepimizden fazla dostu var.
Yalnız ve bir o kadar da içten olan gülümsemesi kimi zaman sadece acı veriyor bana..
Düşünmek istiyorum onun gibi susup yoldan geçen arabaları,insanları izlemek ve susmak..
Kendimi beklemek istiyorum orada otururken geçmemi..
Ve yalnızlığın sadakatini..
Dün yine takım elbisesiyle karşıladı beni;lacivert kravatı,beyaz gömleği ve lacivert kumaş pantolonu ile..
Yüzüne bakıp ufak bir tebessümle ''iyi günler '' dedim elini kaldırıp kendine dikkat et demeye çalışdı.. Diyemedi..
Olsun ben anladım..
Sizde diyerek geçdim yanından.. İçimde bir burukluk..
Geçen yaz kelebekleri anlatırdı bana artık renklerini seçemediğini.
Yaz bittiğinde hiç görmedim onu..
İlk baharda yeniden oturdu kışı dışarıda geçirmiş sandalyesine, artık anlatamıyor..
Bir umutla kelebekleri bekliyor sabahın 9'undan akşamın 8'ine kadar..
Ve ben kuşkuluyum..
Aslında kelebekleri görememesinden değilde sandalyesinin boş kalacağından..
Okul dönüşlerinde selam verebilecek birinin kalmamasından..
Kelebekleri bulup yakalamak istiyorum,rengarenk olanlarından,çok olanlarından..
Bir kavonoza koyup ona götürmek,parmak uçlarında tırtırlı ayakları dolaşırken yüzünde ki gülümsemesini görmek istiyorum..

Biliyorum..
Bazen çok fazla şey istiyorum...

3 yorum:

Adsız dedi ki...

Güzel olanı istiyorsun :)

silentvocal dedi ki...

farkındalığımın farkındasın farkındayım (=

silentvocal dedi ki...

Ben bunu yazdığımda yaşıyordun. Şimdi ben bunu okuduğumda yoksun.
Yattığın yer nur olsun..
Teşekkürler kısa vadede uzun gülüşler bıraktığın için geriye..