15 Ocak..



Huzursuz ve bir o kadar da anlamsız tebessümlü bir gündü..
O güne başlarken ki halim hele..
Yoğun bir stres.. Neden olduğu bilinmez acaba birileri hatırlayacakmı yoksa unutulacakmıyım kaygısı ve bir yandanda ne önemi var blöfleriyle dolu bir gün..
Beklenen mesajlar 14 ocak bitimi saat 24,00 da geldi..
Yüzümde saflıkla karışık bir gülümseme..
'' iyki doğdun.. ''
Ertesi okul günü asıl doğum günü tarihi olan 15 ocak..
Kimsede ses seda yok.. Huzursuzlanır insan böyle durumlarda hani bari birileri nice yıllara dese ya..
Yok oda yok..
Ki bir anda beklenmeyen bir süpriz..
:) İşte dostlarım dediğim insanlar burada.. Müzik arka fonda..
Pastam masada.. Mumlar üstünde.. '' hadi ama mumlar sönmeden üfle.. Aa dur dilek tut!! '' ve mumlar üflenir.. o gün doyasıya eylenilir..
Bir yaş daha büyümenin kaygısıyla üflerken mumları dilenen dilekler hep aynıdır
'' umarım her birlikte oluruz.. '' eylence biter herkes yavaş yavaş dağılırken beklenmeyen hediyeler çıkıverir ortaya..
Bir tuaf olur insan,gözleri dolar arkadan arkdaşlarının itiş-kakışları altında bir,bir açarsın paketleri.. Sade ama bir o kadar da anlamlıdır yaldızlı paketlerin içinden çıkanlar..
Gün biterken odana çekilirsin.. Hediyelerin yatağın üstünde sense camın kenarında.. gökyüzünden işte bir yıldız daha kayıyor..
İnsan sevinmelimi bir yaş daha büyüdüm diye yoksa üzülmelimi ömrümden bir yıl daha gitti diye bilinmez.. Tartışılır..
Ama güzel olan bir şey varsa o gün hatırlanmaktır..
E o zaman.. İyki doğdum...

Hiç yorum yok: