SıraDışı


Uzun soluksuz bir gece..
daha yeni başlıyor.. yatağımda ters yatıp tavada ki pervaneye bakıyorum ve rüzgarın estikçe sokak lambasının titreyen,loş ışığına..
Saat hiç aralıksız devam ediyor kendi çemberinde adım atmaya sanki bir ara koşuyor gibi oluyor.. Sonra yorulup aynı ritmde seyrine devam ediyor..
hala pervanenin eksenindeyim metalimsi renginin gözlerime çarpan parıltılarına dokunur gibi oluyorum..
parmaklarımı havaya kaldırıp dokunmaya cesaretleniyorum sonra vaz geçip hoyratça bırakıyorum ellerimi aşağıya doğru..
Yorgunum sanırım saatin sesini dinlemek yoruyor insanı..
Gözlerimi kapatıp bir daha kaldırıyorum ellerimi dokunmak istercesine ışığa ..
parmaklarım daireler çiziyor göz kamaştırıcı parlaklığın içinde yayıyorum tüm odaya parmak uçlarımla parlaklığı ve gözlerimi açıyorum..
Sudan baloncuklar gibi patlıyorlar tek tek saatin ritmik sesinde baloncuklar azaldıkça karanlıklaşıyor yeniden oda yerdeki matlık tavana yansıyor,matlaşıyor..
Uykulu filmler izliyorum göz ucuyla loş odamda uykulu roller seçiyorum sana ona buna birbiri ile bağlantılı fakat bir o kadar da zıt roller siyah ve beyazımsı sanki..
Playstimde - The Butterfly Effect - Gone çalıyor Eşliğinde ise Sıradışı adlı filmi izliyorum..
Kadının tekrar,tekrar aynı güne dönüp onu geri getirme çabalarını..

2 yorum:

Adsız dedi ki...

sıradışı fakat gerçek değilmi?

silentvocal dedi ki...

Sanırım..